SÜMBÜLÜMÜN KARESİNE
Yaklaşık üç yıldır gel gitlerle süren arkadaşlığımız, dostluğumuz istediğim halde bir türlü ciddi bir ilişkiye dönememişti. Gel zaman git zaman kopmak noktasına bile geldi ama kopamadık.Sonra ne mi oldu? Gittikçe birbirimizin sesini duyamadan yapamaz olduk.Ve bir gün ona ''Seni seviyorum'' deyiverdim.Yüreğimden dökülmüştü bu iki kelime.
Sonrasında yine bir şeyler oldu ama bir türlü ciddi bir noktaya ulaşamadık.Günler de gelip geçiyordu.Yaz kış demeden bıkmadan sohbet ediyorduk.Ara sıra buluşmalar da pek tatsız geçiyordu çünkü kendisini sıkıyordu ya da aklı karışıktı.
Sonra bir gün buluşmaya karar verdik.Birlikte piknik yapacaktık Hava çok güzeldi.Telaş içinde an-
nesiyle yaşadığı gergin dakikaları anlattı..Uygun bir yere gidip piknik malzemelerini arabadan indirdik.Üç aydır görüşememenin verdiği heyecanla kesik kesik konuşuyor ne yapacağımızı bilmi-
yorduk.Sonra zamanla birbirimize ısınmaya başladık.Zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorduk.Doğru
dürüst bir şeyler bile yemek istemedi canımız birlikte olmak yetiyordu.
Saat yedi buçuk civarında kalktık. Onu yol ayrımında bırakıp evin yolunu tuttum.Bana vermiş olduğu deftere onunla ilgili duygularımı sıcağı sıcağına yazdım.
GEÇİP GİDEN HU HU ZAMANLARI HU HU
Bu defterin ilk sayfasını bana yazdırmakla senin yüreğindeki önemimi gösterdiğin için çok memnu-
num. Yıllar sonra bu deftere yazmış olduğum bizi hatırlatacak satırları okuduğun zaman o anları hatırlatacak en güzel cümleleri seçmek o kadar zor ki! Ama ben kalemin akışına bırakmaya gayret
edeceğim.
Soğuk ve fırtınalı bir günde tir tir titrerken birden açan güneş ışığının sıcaklığıydın benim için.
O güneşin çok kısa süre için çıktığını ve biraz sonra kaybolacağını düşündüm hep.O yüzden önceleri pek de önemsemedim o sıcaklığı.Sıcaklığı başkalarında aramaya devam ettim. O ise günden güne ısısını arttırarak yaşadığım titremeden kurtulmamı sağlıyordu.Hep merak edip durdum sonumuz ne olacak diye!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder