HAYAT BANA YALAN SÖYLEDİ
Bir iki hafta sonra mesleğe başlamamın üzerinden tam altı sene geçmiş olacak.Hayatıma istedi-
ğim düzeni getirebilmiş değilim.Çünkü beklediğim günlere henüz kavuşamadım.Hayata bir yerinden bağlanmak ne kadar zormuş.
Okul ile ev arasına sıkışmış bir hayat... Sabah kalkınca sobayı temizlemek, kahvaltıyı hazırla-
mak, soğuk odada elektrikli sobanın karşısında uykulu gözlerle kendime gelmeye çalışmam...
Bir insan yalnız ne kadar iştahlı olursa o kadar yiyebiliyorum.Yarı aç yarı tok kalkılan öğünler..
Temizlik, çamaşır ve sobanın akşama hazırlanışı....
Bazen kendimi yarı açık cezaevinde hissediyorum.Bunu hapistekiler duysa belanı mı istiyorsun be adam derler.Galiba mutlu değilim.
Geçen hafta öğrencilerim evime geldi. İki saat oturdular. Akşam karanlığı çökerken çocuklar kalktı-
lar. Çocuklardan biri giderken o kadar dokunaklı bir cümle söyledi ki hiç de çocukça bir cümle değildi.'' Hocam biz gittikten sonra siz de evde durmayın, gözleriniz bizi arar''
Bulaşık, akşama yemeği hazırlığı derken üztümü hazırlanayım diyene kadar vakit geçmiş oluyor.Okulda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.Çocuklar mesleğimin çekirdek noktası.
Onların bizim yol göstermemize, sevgimize çok ihtiytaçları var.
Bugünlerde konuştuğum bir kız var.Biraz şımarık ve çocukça tavırları var.Yalnızlık hiç kimseye
yaramıyor aslında.İnsan bir sese bir simaya muhtaç.Paylaşmak ruhumuzda var ama paylaşacak doğru insanı bulmak çok zor.Ağlayan çocuğun yalancı emzik ile avunması gibi bazen avunmaya çalıştıkla-
rımız yeni dert kaynağımız olabiliyor.Kandırılmaya bebeklikte başlamışız desek yalan olmaz.
Geçen günlerde müfettiş geldi .Müfettişe dedim ki:''Sizler geldiğiniz zaman öğretmen olduğuma pişman oluyorum çünkü hep yargılıyor olumsuz eleştiride bulunuyorsunuz.''Benim gerçek müfettişlerimin öğrenciler olduğunu bu mesleği yaptığım sürece unutmayacağım.
Akşamları kahveye çıkıyorum can sıkıntısından.Bazen kitap okuyorum.Kitaplar,öğrencilerim bir de arabam mutluluk kaynağım.Canım bir dağın zirvesine çıkıp, etrafı ağaçlarla çevrili bir yerde, bir ağaca ya da kayaya çıkıp yada yere uzanıp gözlerimi kapatarak kendimi ağaçların,kuşların böcekle-
rin sesine bırakarak uyumak, uyumak ,uyumak istiyorum.Uyandığımda olumsuzlukların ve yalnızlığın olmadığı bir hayata uyanmak istiyorum.
22/01/2001 Zonguldak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder