28 Temmuz 2015 Salı

SERAP

                                                             SERAP
     Allah’ın biz insanlara verdiği en büyük nimetlerden biri de şüphesiz hayal dünyamızdır.İnsanın içinde bulunduğu zor durumları aşmasının en büyük kaynağı da yine hayal gücümüzdür.Beki ümit denilen kuşu uçuran da odur.

     Yarının meçhullüğünü bize sevdiren de yine hayaller değil midir? Eğer  insan  yarının bugünden iyi olacağını  düşünmezse yarına  çıkmanın ne anlamı olurdu?

      Sevdalanırız  hayal kurarız, üzülürüz hayal kurarız, sevinir yine hayal kurarız. Şu dünya üzerindeki insanlar eğer birbiriyle aynı ortamı paylaşabiliyorsa  yine yarının  cazibesine kapıldıklarından olsa gerek.

       Dikkat edersek  ideallerin  hayalle başladığını ve sonra netice verdiğini görürüz.Hamile olan kadın çocuğu üzerine, öğrenci diploma, asker terhis, müminler  cennet hayali  kurmuyor mu? Demek ki doğum ile ölüm  arasındaki o yolu  yürürken insan hayalsiz yapamıyor.

        Peki  hiçbir hayali olmayan insan yok mu? Elbette vardır.Zaten  biz o insanlara tv. Ekranlarında, gazete sayfalarında  sık sık rastlıyoruz.İntihar  girişiminde bulunan insanların işte bu hayal denilen mucizevi gücünün iflas  ettirdiklerini anlıyoruz.


        Aslında  hayaller  seraba çok benziyor.Tam  hayalime  ulaştım  diyorsun bir bakıyorsun kafamızda yeni hayaller şekillenmiş bile.İnsanın  hayalleri biterse  karanlık bir odada yaşayan kimseden farkı kalmaz.Artık  yürünecek yol, gidilecek yer kalmamıştır.Ve  en  güzeli  de hayallerin, hayal ettiğimiz şeylerden daha güzel olduğu gerçeğidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder